Aynı gözler gibi onlar da yalan söylemez. Eğer bakan göz iyi bir yorumlayıcı ise tabi ki... Ben daha bebekken babam başlamış Lubitel makinesiyle her anımı görüntülemeğe. Bir bebeklik albümlerim var, babamın hazırladığı, herhalde o dönemde bu kadar güzel albüm hazırlamak ve bulmak oldukça zor olsa gerek. Şimdilerde baktığımda, inanılmaz hoşuma gidiyor, babamın emeğini takdir ediyorum.

Benim içimde ki fotoğraf sevgisi çok sonralarda gelişti, yaşım 35'i geçmişti. O yaşa kadar çok fazla çekilmiş fotoğrafım ve albümlerim vardı. Hepside teknolojiye ayak uydurarak dijital makinelerle çekilmiş ve sonrasında aralarından seçilerek basılmış fotoğraflar. Yarı dijital olan makineleri keşfedince, fotoğraf çekmeğe ve fotoğrafı yorumlamaya da farklı bakar oldum. Eğer fotoğrafa doğru gözlerle bakarsanız, odak noktasındaki insanın gözü, yüzü, duruşu, mimiği size o an içinde bulunduğu ve hatta genele yayılan ruh hali hakkında ipucu verir. Yapmacık mı gülmüş, yoksa içinden mi gelmiş, yanındakilerle mutlu mu, yoksa o kareye mecburiyetten mi dahil olmuş v.s. gibi. Bir de fotoğraf çekileceğini öğrendiği andan itibaren, iyi görünmek için, kafasını oraya buraya çeviren, poz veren, doğallık dışı tipler vardır. İşte ben onlardan nefret ederim. Onları görüntülemek bile istemem.
Kafa ya sağa ya sola çevrilip, yan duruş sergilenip, gözler süzülerek objektife en güzel pozunu verme, şimdilerde yeni ergenlerin arasında da çok moda. 16 yaşında bir kızım var, aslında onun bu pozu verirken hiç doğal olmadığını yıllardır anlatmaya çalışıyorum. Ama nafile... O kendini güzel sanıyor bu şekilde, yapacak bir şey yok. Bakıyorum onun yaşıtlarında da durum aynı. Hepsi aynı poz, aynı kare ya da bir karede aynı pozu vermiş 3-5 tane genç kız, doğallıktan çooooookkk uzak... Ha bir de yeni moda, yanaklar şişiriliyor, balon balığı gibi, dudaklar büzülüyor. Böyle olunca da sevimli oluyorlarmış. Facebook'da beğen tuşu daha işlevsel oluyor herhalde. Bilemiyorum ki!

Evliliğiniz hakkında bile bir sonuca varabilirim fotoğraflarınıza bakarak. Nasıl mı? Mesela yeni evlendiğinizde ya da evliliğinizin ilk yıllarında bir dolu fotoğrafınız varken, sonlara doğru bunlar azaldıysa, ya da eşinizle olanların sayısı düştüyse, bir şeyler ters gidiyor demektir. Çünkü fotoğraflar gerçekten de yalan söylemez. Bir dönem bir dolu fotoğrafınız varken, arada bir boşluk var ise bilirim ki bunalımdasınız. Kısa süreler içinde saçınızda ani değişiklikler olmuş ise yine bilirim ki depresyondasınız. Sizi tanımama gerek yok, son 5 yıllık fotoğraflarınıza bakarak sizi size anlatabilirim. Çünkü bende geçmişimdir o dönemlerden. O yüzden fotoğraflamayı da fotoğraflara bakmayı da çok seviyorum. Yıllar içinde nereden nereye geldiğimizin en güzel göstergesi ve belgesidir fotoğraflar.

Sürekli fotoğraf makinesi yanında gezen tiplerden de değilim ben. O kadar çok sorumluluğum var ki, makinem ile kendime ayıracak pek fazla zaman bulamıyorum. Ama özel olarak yanıma aldığım zamanlarda da elimden geldiğince gördüklerimi çekmeğe çalışıyorum. Profesyonel değilim, ama gözüm iyidir.
3 çocuk annesi olarak, tüm anne babalara tavsiyem, çocuklarınızın her anını belgeleyin. O anları geri getirmek imkansız olduğu için, her baktığınızda, neler yaşamışsınız ve neleri paylaşmışsınız, aynı duyguları yaşayın. Ben bayılıyorum mesela, çocuklarımın bebeklik fotoğraflarına bakıpta onların o masum halleriyle görmeye. Sessiz olsalar da fotoğraf kareleri, bakmayı ve yorumlamayı bilene çok şey anlatabilirler aslında... Şimdi eski fotoğraflarınız tek tek alıp elinize tekrar bakın bakalım. Geçmişte göremediğiniz neleri göreceksiniz. Aman dikkat ağlayabilirsiniz de, gülebilirsiniz de... Fotoğraf o anki ruh halinize bağlı olarak sizi ağlatabilir de güldürebilir de. Hazırlıklı olun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder